Hikayemiz

5 sene süren profesyonel gazetecilik hayatımı 2015 sonlarında noktalayarak doğduğum ve ailemin yaşadığı şehir olan Diyarbakır’a döndüm. O dönemde Diyarbakır’ın tarihi şehir merkezinde Hendek çatışmaları olarak bilinen olaylar devam etmekteydi. Pek çok aile evsiz ve işsiz, kadınlar mutfaksız kalmıştı. Uzun süredir Diyarbakır mutfağına ve Güneydoğu Anadolu’da yetişen tarım ürünlerine dair bir girişimde bulunmak niyetindeyim. Zengin, köklü ve çok kültürlü bir mutfak geçmişine sahip olmasına rağmen bu şehrin bir gıda markası bulunmamaktaydı.

O dönemin şartlarında sağlayabildiğimiz ürünler ve annemin mutfağında ürettiklerimizle sosyal medya üzerinden Türkiye’nin belli başlı şehirlerine ürünler göndermeye başladık. Bu üretim Hevsel Bahçesi’nin temelini oluşturdu. Hevsel Bahçesi’ni marka adı olarak seçmemizin sebebi ise; Diyarbakır’da geleneksel yöntemlerle 8000 yıldır aralıksız tarım yapılan alanın hem kültürel mirasımızda hem de tarım geçmişindeki değeri idi.  Gördüğümüz ilgi üzerine üretim kapasitemizi arttırmak için Sur’da yıkılan evlerine geri dönen ve ekonomik desteğe ihtiyacı  olan kadınlarla çalışmaya başladık.  Annemin mutfağında başladığımız girişimimiz bir kadın dayanışmasına ve bölgenin ürünlerinin daha geniş kitlelerle buluşmasına vesile oldu.

Üretim  kapasitemizi arttırmak için Diyarbakır’ın Sur ilçesinde bugün de faaliyet gösterdiğimiz üretim ve satış merkezimize taşındık. Hem üretimi çeşitlendirmek hem de kadın üretici ve küçük üretici sayısını arttırmak için köy köy araştırma yapmaya başladık. Bölge mutfağının en çok tüketilen ürünleri olan kurutmalıklar, salçalar, baharatlar ve konservelerden başlayarak, iyi tarımla üretilmiş ürünleri satış listemizi ekledik. Bu yolculuk bizi Van’ın Gevaş ilçesinde kadınlar tarafından üretilen elma kurularına, sirkelere, Şemdinli’deki susama, Mardin/ Derik’teki zeytine, Silopi’deki tahine ve yüzyıllardır Diyarbakır’da üretilen hububata götürdü. Her gittiğimiz yerde hem üreticilerden  binlerce yıllık iyi tarım tekniklerini öğrendik hem de ürettiklerine müşteri olup onları yaşadıkları yerde ekonomik hayata dahil olmalarını sağladık. Toprağına değmediğimiz, çayını içmediğimiz, üretim sürecine dahil olmadığımız hiçbir ürünü alıp satmadık. Zamanla bu keşiflerimiz ve işbirliklerimiz bir sosyal gastronomi girişimine dönüştü. Diyarbakır’ın köylerinden başlayan üretici ağımız bugün, Batman, Bitlis, Siirt, Van, Hakkari, Şırnak, Mardin, Elazığ, Şanlıurfa’da 80’e yakın köy ve 200’ün üzerinde küçük üreticiye ulaştı.

Ben ve annemle başlayan kurucu ekip ise diğer aile üyelerimizin ve pek çok kadının emeğinin katılımıyla güçlenerek büyümekte.

Şehadet Çitil

1983 yılında 8 kardeşli bir ailenin 5. çocuğu olarak Diyarbakır’da dünyaya geldi.

İlk, orta ve lise eğitimini Diyarbakır’da tamamladı. Dönemin siyasal ve ekonomik atmosferinden dolayı 8 yıl aradan sonra üniversite eğitimine başladı. İstanbul- Fatih Belediyesi’nde hem çalıştı hem de Kocaeli Üniversitesi İnsan Kaynakları Bölümünde ön lisansını tamamladı. Bu dönemde yerel ve ulusal Sivil Toplum Kuruluşlarında çeşitli görevler aldı. Ardından Bolu, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümünden mezun oldu. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarında ve TRT Kurdi’de çalıştı. Daha sonra sırasıyla TRT HABER ve HABERTÜRK TV’de yayınlanan “Şimdi ve Burada” özel haber programı ekibinde editör ve editör muhabir olarak yer aldı. 2015 yılının sonunda doğup büyüdüğü şehre dönüp Hevsel Bahçesi markasını kurdu. Şehadet Çitil, Mardin Artuklu Üniversitesi, Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümünde eğitimine devam etmekte; kadın çalışmaları, doğal tarım, gastronomi,  kültür turizmi ve bölge tarihi üzerine çalışmalar yapmaktadır.